9 Kasım 2025 - 17:21
İsrail’in Güvenlik Kurumlarındaki İç Gerilim: Tel Aviv ve Beyrut’un Bakış Açıları

İsrail’in güvenlik kurumlarında son dönemde artan iç anlaşmazlıklar, ülkenin stratejik karar süreçlerini etkiliyor. Uzmanlar, bu durumun yalnızca İsrail’in iç istikrarını değil, aynı zamanda kuzeyde Lübnan sınırında süregelen hassas dengeyi de derinden etkileyebileceğini söylüyor.

Uluslararası Ehl-i Beyt (a.s) Haber Ajansı – ABNA: İsrail’de güvenlik sistemi içindeki karar alma zincirinde son haftalarda gözlenen çatlaklar, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Ordunun saha operasyonları konusundaki öncelikleri ile siyasi karar vericilerin stratejik yönelimleri arasındaki farklılıklar, hem operasyonel hem de psikolojik düzeyde baskı yaratıyor.

Savunma Bakanlığı ile Genelkurmay arasındaki görev tanımları, kaynak paylaşımı ve operasyonel hedeflerin belirlenmesi konusunda ortaya çıkan fikir ayrılıkları, bazı gözlemcilere göre İsrail güvenlik modelinde yapısal bir krize işaret ediyor.

Dr. Eyal Ben-David, “Bu gerilimler sadece kişisel veya idari değil, kurumsal kimlik krizinin bir göstergesidir. Ordunun sahadaki esnekliği ile siyasetin stratejik hesapları çakıştığında, karar alma mekanizması yavaşlıyor,” diyor

İsrail Perspektifi

İsrail’li askeri analistlere göre, güvenlik kurumlarındaki iç çekişmeler kısa vadede operasyonel etkinliği azaltabilir; ancak uzun vadede sistemin kendini yenileme süreci olarak da görülebilir.

Bazı emekli subaylar, bu tür tartışmaların “güvenlik doktrininin demokratik denetimi” açısından doğal olduğunu savunuyor. Onlara göre, İsrail güvenlik sistemi uzun süredir çok cepheli tehditlerle (Gazze, Lübnan, Batı Şeria ve siber tehditler) aynı anda uğraşmak zorunda ve bu durum kurumlar arası stres yaratıyor.

Analist Yael Cohen, “İsrail toplumu sürekli bir güvenlik baskısı altında yaşıyor. Komuta zincirindeki her tartışma, toplumda güvenlik algısını doğrudan etkiliyor. Ancak bu tartışmaların çoğu, sistemin dayanıklılığını artırmak için gerekli,” diyor

Lübnan Perspektifi

İsrail’li askeri analistlere göre, güvenlik kurumlarındaki iç çekişmeler kısa vadede operasyonel etkinliği azaltabilir; ancak uzun vadede sistemin kendini yenileme süreci olarak da görülebilir.

Bazı emekli subaylar, bu tür tartışmaların “güvenlik doktrininin demokratik denetimi” açısından doğal olduğunu savunuyor. Onlara göre, İsrail güvenlik sistemi uzun süredir çok cepheli tehditlerle (Gazze, Lübnan, Batı Şeria ve siber tehditler) aynı anda uğraşmak zorunda ve bu durum kurumlar arası stres yaratıyor.

Analist Yael Cohen, “İsrail toplumu sürekli bir güvenlik baskısı altında yaşıyor. Komuta zincirindeki her tartışma, toplumda güvenlik algısını doğrudan etkiliyor. Ancak bu tartışmaların çoğu, sistemin dayanıklılığını artırmak için gerekli,” diyor

İsrail güvenlik kurumları arasındaki iç gerilimler, hem iç siyaset hem de bölgesel güvenlik açısından dikkatle izleniyor. Tel Aviv’de bu süreç “kurumsal yenilenme” olarak görülürken, Beyrut’ta “stratejik belirsizlik” olarak okunuyor. Gerçek şu ki, Orta Doğu’da güvenlik dengesi giderek daha fazla iç istikrara bağlı hale geliyor — ve İsrail’in içindeki her çatlak, sınırların ötesinde de yankı buluyor

Ekler

yorumunuz

You are replying to: .
captcha